Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirilmesine karşı çıkan madencilerin başlattıkları yürüyüş devam ediyor. Yürüyüşün 2’nci gününde Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, önce Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan ile görüştü, ardından işçilerle bir araya geldi. Atalay, özelleştirmenin durdurulması gerektiğini vurguladı. İşçiler, 4 Mart'ta yapılacak ihaleye kadar eylemlerini sürdürecek.
Yürüyüşe katılan işçiler, günde 20 kilometre yürüyerek Ankara’ya ulaşmayı hedefliyor. Yarın Ankara’ya ulaştıktan sonra, 4 Mart’a kadar eylemlerini Cebeci semtinde bulunan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önünde sürdürecekler. Geceyi Akkaya köyünde geçiren işçiler, sabahın erken saatlerinde Ayaş İlçesine doğru yürüyüşe başladı.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, işçileri ziyaret ederek özelleştirmenin bölge halkına zarar vereceğini belirtti. Atalay, “Çayırhan’ı satmak demek bölge halkına, maden ve enerji işçisine zarar vermek demek” dedi. Çalışma Bakanı ile görüşerek, özelleştirmenin durdurulması gerektiğini ifade etti.
Çayırhan Termik Santrali için 4 Mart günü bir ihale yapılması planlanıyor. İktidar, santrali lojman ve maden sahaları ile birlikte 2 milyar liraya satmayı hedefliyor. Ancak tesis, yılda 3.5 milyar lira kâr ediyor. Bu durum, işçilerin özelleştirmeye karşı çıkmasının nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Atalay, “Özelleştirme bu ülkeye bugüne kadar fayda getirmedi, örnekleri ortada” diyerek, hükümetin bu talebe kulak vermesi gerektiğini vurguladı. İşçilerin talepleri, bölgedeki huzurun korunması ve iş güvencesinin sağlanması üzerine yoğunlaşıyor.
Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirilmesi, işçiler ve bölge halkı için büyük bir endişe kaynağı haline geldi. İşçiler, özelleştirmenin durdurulması için kararlı bir şekilde yürüyüşlerine devam ediyor. Atalay, “Yeteri kadar ülkede sıkıntı var, problem var” diyerek, hükümetin bu durumu göz önünde bulundurması gerektiğini belirtti.
İşçilerin yürüyüşü, özelleştirme karşıtı bir hareket olarak dikkat çekiyor. Hükümetin bu taleplere nasıl yanıt vereceği merakla bekleniyor. Özelleştirmenin durdurulması, hem işçilerin hem de bölge halkının huzurunu korumak adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.