Metin Külünk'ten FETÖ Eleştirisi ve Adalet Vurgusu
Metin Külünk'ten FETÖ Eleştirisi ve Adalet Vurgusu
Uzun yıllar Cumhurbaşkanı Erdoğan ile siyaset yapan eski AKP Milletvekili ve MKYK üyesi Metin Külünk, sosyal medyayı oldukça aktif kullanan siyasi isimlerden biri. Sosyal medya platformu X'te, Prof. Dr. Hilmi Demir'in eleştirel tweetini alıntılayan Külünk, FETÖ'nün Türkiye'de bıraktığı mirası eleştirdi. Külünk, FETÖ'cü zihniyetin toplum üzerindeki olumsuz etkilerini vurguladı ve bu zihniyetin adalet anlayışını nasıl etkilediğini açıkladı.
Külünk, FETÖ'nün 'Eğer biz o makamlara gelmezsek, başkaları gelir ve bize acımaz' düşüncesinin Türkiye'de 'miras' olarak kaldığını belirtti. Bu düşünce, toplumda adaletin yerini haksızlıkların almasına neden olmaktadır. Külünk, bu zihniyetin, makamları ele geçirmek için savaşta hile yapmanın caiz olduğunu savunduğunu ifade etti.
Adalet ve Ahlakın Önemi
Külünk, Hz. Peygamberimizin Arap müşriklerinin adeti olarak yerdiği asabiyye kavramına dikkat çekti. Bu kavram, adaletin olmadığı bir ortamda, kişisel çıkarların ön planda tutulduğunu göstermektedir. Külünk, 'Hakkı ve adaleti gözetmeksizin birine bir şey verilecekken önce akrabam, kabilem, cemaatim, tarikatim, partim demektir' diyerek bu durumu eleştirdi.
Adaletin olmadığı yerde ahlakın, liyakatin olmadığı yerde düzenin kalmayacağını vurgulayan Külünk, dini ayakta tutan şeyin adalet olduğunu belirtti. 'Adalet yoksa Din de yoktur' ifadesiyle, adaletin toplum için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Nizamülmülk ve Adalet Anlayışı
Külünk, Nizamülmülk'ün 'Mülk küfr ile âbad olur, zulm ile âbad olmaz' sözünü hatırlatarak adaletin toplumların refahı üzerindeki etkisini vurguladı. Bu söz, adaletin varlığında bile kafir olan bir toplumun refaha ulaşabileceğini, ancak zulmün olduğu bir toplumun iflah olmayacağını ifade etmektedir.
Bu bağlamda Külünk, adaletin sağlanmadığı bir ortamda, toplumların huzur ve refah içinde yaşayamayacağını belirtti. Adaletin sağlanması, sadece dini bir yükümlülük değil, aynı zamanda toplumsal bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır.
