Döviz kuru, iş dünyası ve sanayicilerin en büyük şikayet noktalarından biri haline geldi. Ekonomi yönetiminin döviz kurunu belli bir seviyede tutma çabaları, sanayicilerin gelecekteki döviz beklentilerini sorgulamasına neden oldu. Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, döviz borçları konusunda önemli uyarılarda bulundu. Alkin, döviz kurunun geleceği ile ilgili belirsizliklerin sanayiciler üzerinde yarattığı baskıyı vurguladı.
Prof. Dr. Emre Alkin, sanayicilerin döviz beklentilerine dikkat çekti. “Dolar ne olacak sorusunun tek cevabı, ‘Allah’ın dediği olur’” diyerek, döviz kurunun belirsizliğine işaret etti. Uzun zamandır döviz kurunu tutmanın zorluklarını dile getiren Alkin, “Bir saldık mı gittiği yere kadar gidecek” ifadesini kullandı. Bu durum, sanayicilerin döviz borçlanma kararlarını etkiliyor.
Alkin, döviz gelirine sahip olanların döviz alması gerektiğini, ancak döviz geliri olmayanların dikkatli olmaları gerektiğini belirtti. Bu açıklamalar, sanayicilerin döviz kuruna olan bağımlılığını ve gelecekteki belirsizlikleri gözler önüne serdi. Ekonomi yönetiminin döviz kurunu kontrol etme çabaları, sanayiciler arasında kaygı yaratıyor.
Alkin, Merkez Bankası’nın döviz baskılaması ile enflasyonu düşürme çabasının başarısız olduğunu ifade etti. “Dövizi tutarak enflasyonu dizginlemeye çalışırsanız, herkes kendi kafasındaki döviz fiyatına göre fiyat verir” diyerek, bu yaklaşımın sonuçlarını eleştirdi. Müşterilerin fiyat artmadan stok yapma eğiliminde olduğunu belirtti.
Ekonomi yönetiminin 20’nci yüzyıla ait bir modelleme ile hareket ettiğini vurgulayan Alkin, “İnsanları döviz işlemlerinden soğutmak için uğraşıyorlar” dedi. Ancak bu yaklaşımın sonuçları, piyasa dinamikleri ile uyumsuz kalıyor. Alkin, Merkez Bankası yöneticilerinin modellemelerinin gerçeklerle bağdaşmadığını ifade etti.
Alkin, iş dünyasının ürün sattığı nüfusu tanımadığını belirtti. “Dünya artık resmi rakamlara inanmıyor” diyerek, resmi enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Türkiye’de yalnız yaşayanların sayısının 17 milyon olduğunu belirten Alkin, bu sayının daha fazla olduğunu düşündüğünü vurguladı.
Türkiye’de yılda 65 milyon kutu antidepresan kullanıldığını belirten Alkin, gençlerin gıdaya erişim sorununu gündeme getirdi. “Türkiye, gıdadan yoksun gençler liginde üçüncü sırada” diyerek, gençlerin yalnızlık ve depresyon sorunlarına dikkat çekti. Bu durum, toplumun genel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.